­

Kale Yönetim Merkezi

Troya II kalesindeki yerleşmeler, yaklaşık 3 m. kalınlığındaki etkileyici bir tabaka oluşturmaktadır. Bu tabaka, yapılan kazılar sonucunda, hem savunma duvarındaki değişiklikler, hem kale içindeki yapılara göre sekiz ayrı yapı evresine ayrılmıştır. Kaledeki en önemli evreler, Troya IIc ve Schliemann’ın başka eserlerin yanı sıra ünlü “Priamos Hazinesi”ni de bulduğu Troya IIg evreleridir. Burada görülen mimari kalıntıların çoğu, Troya IIc evresine aittirler. Buradaki kalıntılar, megaron olarak adlandırılan, ön girişi olan, yan yana dizilmiş 3 uzun evden oluşmaktadır. Bu evlerden en büyüğü Megaron IIa’dır (yaklaşık 30x14 m. büyüklüğünde). Plan olarak, Yunan tapınaklarının öncüsü olarak kabul edilmektedir. Hemen önünüzdeki yapının orijinal kalıntıları ise korunma amacıyla toprakla kapatılmıştır. Plan ve duvarların karmaşık yapısını, geriye kalan izlerden anlamak mümkündür.

Megaronların ön kısmı, dikey olarak konulmuş ahşap hatıllarla örtülmüştür. Bu yapıların olduğu alana, FO anıtsal kale kapısından ve hemen arkanızda eşik taşını gördüğünüz (3x1.1 m.) IIc kale kapısından geçilerek girilebiliyordu. Diğer bir giriş yeri ise batıdadır (Pano 8). Troya II kalesinin bütünü gösterişli bir özelliğe sahiptir. Burası olasılıkla kültsel amaca da hizmet eden saray ya da idari merkez konumundaydı. Son kazı çalışmalarında, kalenin dışındaki bir aşağı şehrin varlığına işaret eden buluntular ele geçmiştir. Bunlar normalde Troya I’in geç evreleriyle ilişkilendirilebilecek, ama buna rağmen, zamansal olarak Troya II’ye ait gibi gözüken evlerden oluşmaktadır. Büyük bir olasılıkla, Troya II kalesinde, kelimenin tam anlamıyla bir  “yukarı tabaka” yaşamaktaydı. Aşağı yerleşmelerde ise olasılıkla (Troya I-geç/son ) sıradan (eskiden beri yerleşik) halk yaşamaktaydı.

Kalenin önemini, buluntularda göstermektedir. Hazine buluntuları, o dönemin sınırsız zenginliğini göstermenin dışında, el sanatlarındaki inanılmaz ustalığı da ortaya koymaktadır. Troya, ayrıca eski dönem dünyasındaki tunç yapımında, kalayın kullanıldığı en eski yerleşmelerden biridir. Ege kültür bölgesinde, keramik üretimindeki hızlı dönen çark, yine ilk kez burada kullanılmıştır. Kalay gibi hammaddeler ya da lapis lazuli gibi yarı kıymetli taşlar, uzun ticaret yolları kullanılarak Troya’ya getirilmiş olmalıdır. Bu gibi ilişkiler yerleşmenin İlk Tunç Çağı’ndaki büyük önemini vurgulamaktadır.