­

Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu (M.S. 395-1453)

Bizans şehrini yeniden kuran ve burasını Roma İmparatorluğu’nun merkezi yapan Konstantinus’tur. Roma İmparatoru I. Teodos ölürken ülkesini iki oğlu arasında paylaştırmış, Doğu Roma toprakları Arkadius’a düşmüştü. Doğu Roma’nın merkezi Bizans şehri olduğu için bu imparatorluğa Bizans İmparatorluğu denilmiştir. Ortaçağ boyunca devam eden Bizans İmparatorluğu’nda çeşitli sülaleler işbaşına geçmiştir.

Theodosius (Teodos) Soyu (395-518)

Bu sülale Arkadius’la başlar. Arkadius’un babasının adı Thodosius olduğundan bu adı almıştır. Bu sülale döneminde din tartışmaları ve dinî ayrılıklar ortaya çıkmıştır. Bizans’ta büyük bir tehlike hâline gelen Gotlar Bizans İmparatoru Zenon zamanında (488) birbirine kırdırılarak Batı Roma üzerine sevk edilmiştir. İstanbul Surları İmparator Tehodosius tarafından yeni baştan yaptırıldı. İmparator Tehodosius ayrıca Konstantinus’tan beri bütün imparatorların fermanlarını Codex Theodosianus adlı bir dergide toplattı. Bizans Üniversitesi’nin temelini attı. Attila zamanında Hunlar’a vergi vermek zorunda kalan bu sülale Attila’nın ölümünden sonra Dengizik de öldürerek Hun tehlikesinden kurtuldular.

Justinian Sülalesi Devri (518-610)

Bu sülaleyi İliryalı bir köylü olan Justin kurdu. Theodosius soyunun son imparatoru Anastas’ın yerine bir mirasçı veya veliaht bırakmadan ölümü üzerine o sırada hassa ordusu komutanı olan Justin, senatoya baskı yaparak kendisini imparator ilân ettirdi. İhtiyar Justin’in ölümünden sonra yerine yeğeni Justinianus geçti (527). Ancak önceki İmparator Anastas’ın yeğenleri ve onların Yeşiller Partisi büyük bir propaganda ile Justinianus’u devirmek için harekete geçtiler. Tarihte Nika İhtilâli olarak bilinen bu ihtilâl, General Beliserüs tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı. Anastas’ın yeğenleri idam olundular. Justinianus, İran’la devam eden savaşlara son vererek 532’de barış yaptı. Daha sonra General Beliserüs’ü Kuzey Afrika’ya göndererek Vandal Krallığı’na son verdi (533). Ancak buradaki Bizans hâkimiyeti 548 yılında sağlanabildi. 533 yılında Vandal seferinden dönen General Belizerüs’ü İtalya’ya Ostrogotlar üzerine gönderdi. Belizerüs Sicilya ve Napoli’yi zapt ederek kuzeye doğru ilerleyip Ostrogot Krallığı’nın merkezi Ravenna’yı da aldı. Belizerüs’ün geri dönmesinden sonra İtalya’ya gönderilen General Narses 554 yılında Ostrogot Krallığı’na son verdi. 554 yılında generallerinden Liberius’u İspanya’ya göndererek Vizigotlar’a da egemenliğini kabul ettirdi. Juistinianus ayrıca arkadaşı Tribonianus başkanlığında bir hukukçular komisyonu kurarak Codex Justinianus adlı hukuk belgesini hazırlattı. 565 tarihinde ölen Justinianus’tan sonra kurduğu imparatorluk sarsılmaya başladı. Bizans tahtı başka bir sülalenin eline geçti.

Heraklius Sülalesi (610-717)

Bu sülale Kartaca Valisi Heraklius’un oğlu genç Heraklius tarafından kurulmuştur. Heraklius Bayan Kağan komutasında Bizas’ı kuşatan Avar Türkleri’nin saldırısını püskürttükten sonra (626), Sasanîler üzerine yürüyerek daha önce Sasanîler’in eline geçirdikleri Bizans topraklarını geri aldı. Bu sülale zamanında Müslüman Araplar İstanbul’u ilk defa olarak kuşatmışlardır (673-680).

İsavriya Sülalesi (717-802)

Müslümanlar’ın 717 yılındaki ikinci Bizans kuşatması sırasında Anadolu’da bulunan İsavriyalı Leon ordusuyla İstanbul’a gelerek askerî bir darbe ile İmparator oldu ve III. Leon adıyla tahta geçti. Emevîler üç yıllık bir kuşatmadan sonra geri döndüler. Bu sülale zamanında en önemli olayı din kavgaları ve ikona meselesidir. İkona Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem’in ve diğer Hıristiyan büyüklerinin resimlerine verilen isimdir. Bizanslılar bu tasvirlere tapınırcasına hürmet gösteriyorlar, durum âdeta puta tapıcılığı andırıyordu. İncil’i tetkik etmiş olan kişiler bu davranışı hoş karşılamıyorlardı. İstanbul kuşatmasının kaldırılmasından sonra III. Leon bir emirnâme ile bütün ikonaların kiliselerden atılmasını emretti. Daha sonraki İmparatorlar daha da ileri gittiler. Bu durum halka da sirayet etti. Rumeli halkı ikona severler, Anadolu halkı ise ikona kırıcı taraflısı oldular. VIII. yüzyılda Kraliçe İron bir konsül toplatarak ikonaları tekrar serbest bıraktırdı ise de ondan sonra tahta geçen İmparatorlar tekrar yasakladılar. İmparatoriçe Teodora zamanında tekrar serbest bırakıldı. Bu devirde Abbasîler’le uzun savaşlar yapıldı.

Amorion Sülalesi (802-867)

Amorionlu II. Mihail V. Leon’u öldürerek Bizans tahtına gerçek kendi soyunu kurmuştur. Bu sülale zamanında Abbasîler Bizans’a karşı büyük zaferler kazandılar. Sicilya ve Girit adaları Müslümanlar’ın eline geçti. Bu sülalenin başarısı Bulgarlar’ı Hıristiyan yapmaları olmuştur.

Makedonya Sülalesi (867-1057)

Bu sülalenin kurucusu I. Vasil at terbiyecisi idi. Zamanla saraya alınmış ve yükselmişti. Son Amorionlu İmparator III. Mihail’i öldürerek Bizans tahtına geçti. I. Vasil, Girit’i Müslümanlar’dan geri aldı. Bu sülaleden gelen İmparatorlardan Nikefor PhokasJean Çimişkez ve II. Vasil, Müslümanlar’ın eline geçmiş olan Erzurum, Malatya, Nusaybin, Kilikya, Suriye’nin büyükçe bir bölümünü ve Kıbrıs’ı geri aldılar. II. Vasil zamanında Bulgar tehlikesi durduruldu. Bulgarlar’a karşı yaptığı büyük katliamlardan dolayı Vasil “Bulgaraktanos/Bulgar Kıran” unvanını aldı. Bu sülale zamanında Ruslar da Hıristiyanlığı kabul ederek Bizans Kilisesi’ne bağlanmışlardır. Müslüman Türkler bu sülalenin son zamanlarında Anadolu’ya girdiler.

Dükaslar Sülalesi (1057-1081)

Bu sülale zamanında Bizans’ta karışıklıklar devam etti. Bu sülalenin en meşhur hükümdarı olan Romanos Diogenes, 26 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt’te Sultan Alparslan komutasındaki Selçuklu Türkleri’ne yenildi. Türkler bu savaştan sonra Marmara ve Ege Denizi’ne kadar bütün Anadolu’yu fethettiler.

Komnenler Sülalesi (1081-1885)

Bir ihtilâlle Bizans tahtını ele geçiren I. Aleksi Komnen, Marmara kıyılarını Türkler’den geri aldı. Haçlı seferlerini teşvik etti. Başlayan Haçlı seferlerinden faydalanarak Türkler’in elinden bazı toprakları geri aldı. Manuel Komnen zamanında Antakya Haçlı Prensliği, Kilikya Ermeni Krallığı, bir ara Anadolu Selçuklu Sultanlığı Bizans’ın yüksek hâkimiyetini tanımıştı. Ancak daha sonra Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan Manuel Komnen’i Miryekefalon Savaşı’nda (17 Eylül 1176) yenerek Bizans’ın bu üstünlüğüne son verdi.

Angeloslar Sülalesi (1186-1204)

Türkler karşısında Komnenler soyunun başarısız kalması sonunda İsak Angelos, ihtilâlle Bizans tahtını ele geçirdi. Ancak iç karışıklıklar devam etti. Üstelik IV. Haçlı Seferi Komutanı Bonifas fırsattan istifade ederek Lâtinler’in Bizans’ı ele geçirmesini sağladı. Bizans Lâtinler tarafından korkunç bir şekilde yağma ve tahrip edildi.

Lâtin İmparatorluğu (1204-1261)

Haçlılar’la gelmiş olan Flandr Kontu Boudouin İmparator ilân edildi. Bu sırada Bizanslı generallerden Teodor Laskaris İznik’e Komnenler soyundan Aleksi Komnen de Trabzon’a kaçarak burada İznik Rum İmparatorluğu ile Trabzon Rum İmparatorluğu’nu kurmuşlardı. İznik Rum İmparatorluğu Lâtinler’i rahat bırakmıyordu. Bu arada İznik İmparatorluğu da Laskaris ailesinin elinden Paleologlar’ın eline geçmişti.

Paleologlar Sülalesi (1261-1453)

İznik Rum İmparatorluğu’nu ele geçiren VIII. Mihail Paleolog, İstanbul’u tekrar Lâtinler’in elinden alarak Lâtinler’i şehirden kovdu. Dış saldırılar giderek artmış, bilhassa Selçuklu Devleti’ne tâbi uç beylikleri Bizans aleyhine topraklarını genişletmekte idiler. Bizans İmparatorları şehir içinden başka yerlere söz geçiremiyorlardı. Osmanlı Devleti zamanında üst üste kuşatılan İstanbul nihayet Fatih Sultan Mehmed tarafından 29 Mayıs 1453 tarihinde fethedilerek Bizans İmparatorluğu sona erdirildi. Son Bizans İmparatoru Konstantin ise savaş sırasında öldü.

Bizans Uygarlığı

Devletin başında bir İmparator bulunur, İmparatorluk babadan oğula geçerdi. Bizans tarihinde kadınların da bazen İmparatoriçe olduğu görülmüştür. Senato kanunların, dinî işlerin, büyük davaların görüşüldüğü, tartışıldığı yerdi. Başlangıçta İmparatorluk Diocése adı verilen eyaletlere ayrılmıştı. Daha sonra VIII. yüzyılda askerî ve mülkî yönetimin bir elde toplandığı tem’alara bölündü.

Bizans ordusunun büyük bir bölümünü ücretli askerler teşkil ederdi. En önemli silahları Grejuva (Rum ateşi) denilen silahtı. Bu silah sayesinde İstanbul defalarca başka milletlerin eline geçmekten kurtarılmıştı.

Bizans en çok Justinianus zamanında imar edilmiştir. Antemus ve İzidor adlı mimarlara Ayasofya Kilisesi (532-537)’ni yaptırmıştır. Gene Justinianus zamanından kalma Yerebatan Sarnıcı, Konstantin zamanında yapılmış olan Ayasofya’nın arkasındaki Aya İrini Kilisesi, mozaikleri ile ünlü Hora Kilisesi (Kariye Camii), Yedikule’deki Yaldızlı Kapı önemli mimarî eserlerdir.

Kaynak:

Choniates, Niketas; Die Krone Der Komnenen, Alm. Çev. Franz Grabler, Graz-Wien-Köln 1958, p. 316 + 1 Harita.

Choniates, Niketas; Abentcurer Aug Dem Komnenen, Alm. Çev. Franz Grabler, Graz-Wien-Köln 1959, p. 292 + 2 Harita.

Comnena, Anna; The Alexiad, İng. Elizabeth A. S. Dawes, London 1967, p. 439.

Mango, Cyril; Bizans, Yeni Roma İmparatorlu, İstanbul 2008, s. 343.

Norwich, John Julius; Byzanz Auf dem Höhepunkt der Macht, 800-1071, Düsseldorf 1998, s. 520.

Ostrogorsky, George; Bizans Devleti Tarihi, Çev. Fikret Işıltan, Ankara 1981, s. 584 + 2 Harita.

Runciman, Steven; Byzantine Civilization, Cheveland-New York 1967, p. 356.

Vasiliev, A. A.; Bizans İmparatorluğu Tarihi, C. I, Çev. Arif Müfid Mansel, Ankara 1943, s. 540.

 

Metnin tümüne "Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu " isimli dokümandan ulaşılabilir.