­ SÜRMELİ TÜRKÜSÜ'NÜN HİKAYESİ VE SÜRMELİ TÜRKÜLERİNİN TAVIRLARI | Kültür Portalı

Sürmeli Türküsü'nün Hikayesi ve Sürmeli Türkülerinin Tavırları - Yozgat

Türkülerimiz ve Hikayeleri

Yozgat türkülerindeki tavırlardan; Zodik tavrı, Efülliye Tavrı, İftariye tavrı, Pezik ağzı, Zey¬bek düzeni belli başlılarıdır. Sürmeli bu değişik ağızlarda söylenebilir. Sürmeli Türküsü'nün tamamı 96 mısradır.

  • 1) Zodik Tavrı: Seydiyarlı Ali Çavuşun bacısı Fadime Hatun’un takma adıdır. Zodik neşeli oyun oynamayı seven, yerinde duramayan hoş sohbet oluşundan bu adı almıştır. Zodik (Fadime Hatun) tef çalar ve çok güzel sesi vardır.
  • 2) Efülliye Tavrı (Habibe Ağzı): Efilliye Hatun, boylu boslu güzel sesli ve dalgalı yürüyüşüyle anılır. Tef çalar, açık yürekli ve mert bir hatundur. Zodik Hatun’dan evvel öldüğü bilinir. Muzaffer SARISÖZEN Habibe Dereli'den derleyip Yozgat Sürmelisini Radyo arşivine almıştır. (1945)
  • 3) İftariye Tavrı (Nida Ağzı): İftariye Hatun, Kemal İsmail Ağa’nın anneannesidir. Nida Tüfekçi bu tavrı bazı eklemelerle Radyo Repertuvarına almıştır.
  • 4) Pezik Ağzı: Tefçi Sabri Ağanın anası, Tilki Emine'nin ağzı ile okunan bir çeşittir. Radyo arşivinde vardır.
  • 5) Zeybek Düzeni Sürmeli (Kesik Ağzı): Bu tavırlı sürmeli, çok eski tarihli taş plağa Hadiye Hanım tarafından okunmuştur.

Sürmeliler diyarı deyince akla Yozgat gelir. Yiğitlerin atlarıyla şahlandığı diyar Yozgat. Kimi zaman anaya isyan olmuş Sürmeli; "Zodik" olmuş; anaya feryat olmuş: "Yozgat seni delik delik delerim Galbur alır toprağını elerim Eğer anam beni sana vermezse Koyun olur arkan sıra melerim". Bazen ayrılık olmuş sevgili bağrında "Efülliye" olmuş, ..sevgilinin gözünde yaş olmuş: "Sarı çiçeğim mor menevşe zamanı Çaldır dağlar başındaki dumanı Gine geldi ayrılık zamanı Ya ben ağlamayayım kimler ağlasın” Kimi zaman korku olmuş, "Acaba bu son gün mü" diye yürekte ateş olmuş yakmış ve "iftariye (Nida ağzı) olmuş: "Sabahınan esen seher yeli mi? Benim gönlüm divane mi deli mi? Durup durup yar gögsünü geçirir Yoksa bugün ayrılığın günü mü?" Sürmelide öyküleşip Sürmeli Bey çok sevdiği kızla geçen anılarını "Pezik ağzıyla" anlatmış: "Dersini almış da ediyor ezber Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler Bu dert beni iflah etmez deleyler Benim dert çekmeye dermanım mı var?" 

Yozgat'da sevginin tanımı Sürmeli olmuş ve sevgililer birbirlerine "Sürmeli" diye hitap eder olmuşlardır. Peki, bu sevgi sözü"Sürmeli " nereden doğmuştur. Bunun bir çok rivayeti vardır, en bilinen iki revayet ise şöyledir:

Sürmeli Beyin Öyküsü: Yozgat şehri 1760 yılı başlarında Bozok Yaylası'nın yeşillik, etrafı ormanla çevrili içinde bin bir çeşit kuşun ötüştüğü bir sahaya kurulurken; Yozgat'ın halkı o zaman yarı göçebe ve sürülerini besleyerek hayvancılıkla uğraşır hayatlarını bu yoldan sağlarlardı. Bozok Yaylası'nda otlayan bu sürülerin birini de Sürmeli Bey adında bir Türkmen yörüğü otlatırdı. Halk tarafından sevilen yanık sesli bu halk ozanı elinde kavalı, sırtında sazı Yozgatla, Akdağmadeni'ne kadar uzanan ormanların içinde sürüsünün peşinde dolaşırdı. Bazen bir çamın dibine yaslanır sazının tellerini konuşturur, bazen bir derenin kenarında kavalını çalar, aşık olduğu gönlünün sultanını düşünürdü.

O sultan ki güzelliği Bozok Yaylası'na yayılmış, ahu gözlü, sürmeli kaşlı, ay yüzlü bir dilberdir. Babası bir Türkmen Beyi idi ve çok sert bir adamdır. Sürmeli Bey ailesini salarak babasından sevdiğini istetir, mağrur adam kızını bir çobana vermeye yanaşmaz. Araya beyler, ağalar girer ama boşuna, bir türlü gönlü olmaz kızın babasının. Ve iki sevgili birleşemezler. Üzüntüsünden sürüsünü bırakan Sürmeli Bey alır sazını eline Beşçamlar Mevkii'nde kendine bir dergah kurar, aşkını yanık türküleri ile dağlara, ağaçlara anlatır, küser otağına, obasına ve Akdağlara kadar uzanan çamların arasında onu bir daha gören olmaz. Dertli kavalına üflediği, içli sazına söylettiği nağmeler kalır geriye. O gün bugündür dillerde yankılanır Sürmeli Bey türküleri.

Sürmeli Kızların Öyküsü: Yozgat sürmelilerinin ortaya çıkışı 19'uncu yüzyıl sonlarından İkinci Cihan Savaşı’nın sona erdiği döneme denk gelmektedir. Hepsi 96 beyittir. Sürmeli, güzel gözlü sevgiliye bir hitaptır. Eskiden genç kızlar dışarı çıkarken gözlerine sürme çekerlerdi ve gözleri daha alımlı olurdu. Bol feracelerinin içinde sadece gözleri görünürdü kızların. Yozgat Sürmelileri yaşanmış bir öykünün getirdiği bir sevda, hatta bir kara sevda türküsüdür. Zira o yıllarda Yozgat kapalı bir toplum yapısına sahipti. Kadınlar erkeklere görünmez sıkı örtünürler veya aile büyüklerinden seslerini sakınırlardı. Böyle bir ortamda genç erkekler ve kızların birbirlerini görmeleri çok zordu. Düğünde, bayramda, hıdırellezde belki. Bu bir anlık sürmeli gözlere bakış, yüreklerde büyük aşklara, kara sevdalara başlangıç olur, kor düşen yürekler sessiz sessiz yanar, ateşini genişletir ve bir gün bir alev gibi o delikanlının ağzından Sürmelinin sözleri olarak dökülür. Dökülen sözlerde acı vardır, hasret vardır, gurbet vardır.

  • "Of of... Altın kaleminen aman yazı yazarım Aslım Yozgatlıdır gurbet gezerim Yedi yol üstüne kazın mezarım Yar gelip geçtikçe gönlüm şen ola Aman aman sürmelim aman
  • Of of.. Yarim beni has narınan haslamış Sarı saçlarını gül suyuyla ıslamış Anam beni gurbet için beslemiş Onun için arzularım sılamı Aman aman sürmelim aman
  • Of of... Göklere çekilir anam aşığın zarı Gidersem sevmezsin vefasız yari Tövbeler ismini anmam bir dahi Bozulmuş bağlara döndük biz gayri Aman aman sürmelim aman
  • Of of... Yozgat seni delik delik delerim Kalbur alır toprağını elerim Eğer yarim sen buradan gidersen Koyun olur ardın sıra melerim
  • Yedi kaleminen yazı yazarım Aslım Yozgatlıdır gurbet gezerim Çatağın Boğazına kazın mezarım Yar gelip geçtikçe şen olur gönlüm
  • Yozgat'ı sel aldı soğluğu duman Sıtkınan seviyom vallahi inan Eller yarini aldığın zaman Ellerim koynumda kalır bir zaman
  • Yozgat'ın yolları bükülür gider Siyah saç ardına dökülür gider Bir yiğitte sevdiğini almazsa Mahşerece beli bükülür gider
  • Çamlığın ardında kar dizi dizi Ayrıldım yarimden gözleri yaşlı Bir yüzük yaptırdım cefahir taşlı Takın parmağına yadigâr olsun
  • Bülbülü suladım altın tasman Çok günler geçirdim kara yasman Ben seni sevmiştim bir havasınan Havasım koynumda kaldı ağlarım
  • Sarı çiğdem mor menekşe zamanı Kaldır dağlar başındaki dumanı Yine geldi ayrılığın zamanı Ya ben ağlamayım kimler ağlasın"
Görüntülenme Sayısı : 34796    Eklenme Tarihi : 17 Mart 2014 Pazartesi    Güncellenme Tarihi : 30 Haziran 2020 Salı