­ AYŞECİK FATMACIK | Kültür Portalı

Ayşecik Fatmacık - Çorum

Masal

Halk arasında, yüzyıllardan beri anlatılmakta olan ve içinde olağanüstü kişilerin, olağanüstü olayların bulunduğu, “bir varmış bir yokmuş” gibi klişe bir anlatımla başlayan, belli bir uzunluğu olan, sonunda “yedi içti muradına erdi” gibi yahut “onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine”, “gökten üç elma düştü biri anlatana biri dinleyene biri de bana” gibi belirli sözlerle sona eren, zaman ve mekân kavramlarıyla sınırlı olmayan sözlü anlatım türü olarak tanımlanmaktadır. Çorum’dan derlenmiş “Ayşecik Fatmacık” isimli masal: Bir varmış bir yokmuş, Allah’ın kulu pek çokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Mustafacıkla Fatmacık varmış. Babaları bunları dağa götürmüş. Çuvalı dala asmış. Bir yanına da kabak takmış. “Çuvala alıç toplayın” demiş. Kabak da odun yapar gibi tıh tıh tıh tıh odun yarıyor sansınlar diye. Çuvalın ağzını yırtmış babası. Çuvala alıcı topluyorlarmış, topluyorlarmış çuval dolmuyormuş; topluyorlarmış, topluyorlarmış çuval dolmuyormuş. Akşam olmuş. Hava kararmış. Fatmacık demiş ki Mustafacığa; -Kardeş nereye gidelim şimdi? Biraz ileri gitmişler ki ileride horoz ötüyor, duman tütüyor, enik çöküyor. “Horoz öten yere gitsek, horoz kapar; enik çöken yere gitsek enik kapar. Gel biz duman tüten yere gidelim.” Duman tüten yere gitmişler. Oradan, bacadan bakarken Mustafacığın şapkası düşmüş. Şapkası düşünce; -Ebe, demiş, şu şapkayı bir ver, demiş. Ebe de; -Yavrum gözüm görmüyor, gelin de alıverin şapkanızı, demiş. İnmiş aşağıya, bebekleri salar mı? Salmadıktan sonra; -Ebe, bizim karnımız aç, demiş. Bir şeyler hazırlamış yedirmiş bebeklere. Ondan sonra da bebekleri uyutup da yiyecekmiş. Bebekler de uyumamışlar hiç. -Yavrum uyusanıza! -Uyumam, uyumayız. Anam bize galbırla su çekiyordu. -Yavrum uyusanıza! -Uyumayız, anam bize şunu yapıyordu bunu yapıyordu... Sabah olmuş. Sabah olduktan sonra dişlerini bilettirmeğe gitmiş dev. Evde de bakıcı varmış, devin bakıcısı. Dev demiş ki; -Bebeklere bari ala danayı al da gel. -Alayım da geleyim, demiş. Ala danayı getirmiş, bebekleri çuvaldan çıkartmış. Çuvala koymuşmuş dev. O çuvala danayı koymuş. Bebeklerinin birinin eline tarak vermiş, birinin eline sabun vermiş, bir de ellerine su vermiş. Suyu atmışlar ırmak olmuş, dev gelememiş; tarağı atmış diken olmuş, dev batmış gelememiş; sabunu da kaymış, gelememiş. Ondan sonra da yemişler, içmişler, muratlarına geçmişler.

Görüntülenme Sayısı : 2355    Eklenme Tarihi : 22 Şubat 2013 Cuma    Güncellenme Tarihi : 16 Ocak 2018 Salı