Bir Öğretme-Öğrenme Sistemi Olarak 'Meşrep'lerden 'Meşk'e Halk Türkülerinin Yaşama Ortamı ve Günümüze Ulaşmasında Uygulanan Yöntemler

167 Bir Öğretme-Öğrenme Sistemi Olarak ‘Meşrep’lerden ‘Meşk’e Halk Türkülerinin Yaşama Ortamı ve Günümüze Ulaşmasında Uygulanan Yöntemler Müzik, Oyun ve Eğlence yapılardır. Ana yapı her zaman korunur ama ana yapıyı besleyen ve zenginleştirerek geliştiren yeni müzikal stillerin oluşmasına da etki eder. Ezber geleneğinde birinci derece, okuyan aktaran kişidir. Bir taraftan usta veya ustalarından öğrendiği teknikleri dikkatle müzik kodlarına yerleşti- rirken diğer taraftan da kendi üslup, yorum, stil ve tarzlarını da katabilir. Aslında ezber yöntemi müzikal icra tekniklerinde destansı bir hikâyeden başka bir şey değildir. Hafıza derinliklerine olan etkisi, yazılı kuralı olmayan ama kendi dinamikleri ile yüz yıllara dayanan bir öğretme sistemi olan bu gelenek bir başka önemi tarihi müzik bilgilerinin hafızalarda şifrelenmesidir. Yöntemin uzun süreli öğrenme süreci onu kültürel kodlarda daha uzun ve kalıcı olarak saklanmasını sağlar. Her insanın öğrenme ve öğrendiğini hafızada tutma becerisi farklıdır. Bundan dolayıdır ki ezber siste- mi bulunan belki de en iyi yol ve yöntemlerden biridir. Söyleyene, çalana, icra ortamına göre değişim ne demektir? gibi haklı soruya pek çok ce- vap vermek mümkündür. Müzikal stiller ve teknikler her zaman icra edildiği ortama göre (coğrafik, sahne topluluk vb.), değişimlere açık olduğu gibi, çalan ve becerisi yüksek yani ustalar tarafından okunduğunda da kendi iç dinamik yapısında değişime uğrama ihtimali son derce yüksektir. Bu durum kültürel yayılma (difüzyon) kavramı ile açıklanmaktadır. Örneğin farklı zamanlarda aynı icra gurubundan derlenen, kaydedilen ve notalanan bir müzikal yapıda pek çok değişimler açık olarak görmek mümkündür. Bu değişim süreci olumlu mu yoksa olumsuz mudur? Sorusu akla gelmektedir. Bu sorulara açık ve net cevap vermek oldukça zordur. Her şeyin bir şekilde değiştiği gibi müzikal yapılarında sürekli değiştiği gerçeğini biliyoruz. Böyle olmasındandır ki, bir anlamda halk ezgilerinde bu kadar çeşitlilik ve kalıcılık vardır. Bunu bir kültürel zenginlik olarak düşünmek gerek. Sonuç Yukarıda sözü edilen icra geleneklerinin ve bu geleneğin şifrelerinin arka planının doğru anlaşılması ile kültürel miraslarımızın kaybolmadan nasıl ve ne şekilde korunacağı ve yaşatıla- cağı konusuna daha fazla önem vermek gerekliliği vardır. Günden güne değişen dünyamızda en hızlı değişen alan kültür olmaktadır. Bugün hala yüzyıllardır süren meşrep geleneğini, meşk öğretme sistemini ve türkülerin günümüzdeki yorumlayacak önemli konular bizi beklemektedir. Değişim toplum hayatının her katmanında var olduğuna göre günümüzde bunların sunulmasında daha aktif yöntemleri hayata geçirmek zorundayız. Günümüz değişim dinamiklerini de dikkate alan yaklaşımları göz ardı etmeden farklı sistemleri ortaya koymamızın aciliyeti vardır. Özellikle milli eğitim sisteminde yıllardır oturtmaya çalışılan değerler silsilesi kültürün bu folklorik geleneğin kodlarında var olduğu halde bunu hayata geçirilmesinde herkese sorumluluk- lar düşmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz