Nasreddin Hoca Fıkralarında Ölüm ve Öte Dünya Algısı

371 Nasreddin Hoca Fıkralarında Ölüm ve Öte Dünya Algısı Türk Halk Edebiyatı din Hoca da insanoğlunun ölüme dair kaygılarını tecrübe ederek âdeta bizi yansıtır: “Bir gün Hoca kabristandan geçerken ayağı kayıp, eski bir kabrin içine dü- şer. Toz toprak olan elbisesini çıkarıp üstünü başını düzeltmeğe uğraşır. O anda hatırına gelir ki: “Şurada kendimi ölü yerine koyayım, bakayım Münkir, Nekir gelir mi?” di- yerek kabrin içine uzanıp, beklemeye başlar. Hoca bu halde iken ileride katırcılar hayvanlarını sür’atle sürerek mezaristana doğru gelirler. Hoca, yüzlerce çan sesini, hayvan gürültüsünü, katırcı şamatasını birdenbire anlayamayarak: “Eyvah ne aksi zamana tesadüf ettim, kıyamet kopuyor.” diyerek şaşkınlıkla biraz öte beri çabalanıp nihâyet mezardan yukarı çıkar, kaçmak ister. O esnâda tam katırlar da o hizaya tesadüf eylemişler. Hoca’nın böyle ale’l-acâyip bir kıyafetle mezardan fırlamasından katırlar ürkerek karma karışık olur, birbiri üstüne yığılırlar. Yükleri olan kâse, billûr, fincan, tabak paramparça olur. Katırcılar da şaşırıp sopa- larla Hoca’nın üzerine hücum ederler: “Sen kimsin, burada ne ararsın?” derler. Hoca: “Ehl-i ahretim, dünyayı seyre çıkmıştım.” der. Yobaz herifler: “Dur, biz sana bir hoşça seyrân ettirelim.” diye Hoca’yı bir iyi döğüp başını, gözünü yarmışlar. Hoca, bin zahmet ve meşakkatle gece yarısı evine dönmüş. Karısı: “Şimdiye kadar nerede kaldın?” diye sormuş. Nasreddin Hoca: “Mezara düştüm, ölülere karıştım.” demiş. Karısı: “Öteki dünyada ne var, ne yok?” diye sorunca Hoca: “Fincancı katırlarını ürkütmezsen bir şey yoktur.” demiş. (Arslan-Paçacıoğ- lu 1996: 55). Fıkrada, kabristandan geçerken ayağı kayıp eski bir kabrin içine düşen Nasreddin Hoca, kendini ölü yerine koyup Münkir ve Nekir’in gelip gelmeyeceğini merak eder. Nasreddin Hoca fıkrada, doğumla başladığımız dünya hayatını kabir hayatıyla sürdürecek olan insanın psikolojik hallerini resmeder. Bu durum, inisiye mekteplerinde dünyada iken ölmeden önce nefsi öldürebil- mek için yapılan uygulamaları hatırlatır. Böylece, Dedem Korkut’un belirttiği gibi; “Gelimli gidimli dünya son ucu ölümlü dünya” da (Ergin 1989: 198) çok geç kalmadan hayatlarımıza anlam ka- zandırmamız gerektiğini anlatır. Çünkü öteki dünyada Nasreddin Hoca’nın ifadesiyle “Fincancı katırlarını ürkütmezsen bir şey yoktur.” Nasreddin Hoca, fıkralarında, günlük hayatımızın rüşvet yiyenlerini, bu dünyaya özgü za- man, mekân ve cismanîlik bağlamında “öte dünya”ya taşıyarak başkalaşmalarıyla da dalga ge- çer. Ölüme bakış açımızı bizleri güldürerek değiştirirken ironik bir dille alay ettiği insanları ahlaklı olmaya davet eder. Konu ile ilgili fıkra şöyledir:

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2