­ KIRŞEHİR BATIL İNANÇLARI | Kültür Portalı

Kırşehir Batıl İnançları - Kırşehir

İnanışlar
  • Küçük çocuk sürekli ağlarsa babasının başını yiyeceği (babası öleceği) düşünülür ve dört yol ağzına götürülüp babasının ayakkabılarıyla çocuğun ağzına üç kez vurulur. 
  • Kişinin öldükten sonra ruhunun 1 hafta evinde dolaştığı söylenir. Kontrol amacıyla.
  • Ölü rüyaya fazla girerse soğan doğranıp dama atılır. Üç İhlâs bir Fatiha okunur. (Ölünün evine değil rüyayı gören kişinin evine atılır.)
  • Ayakkabı çıkartıldığında ters dönerse sahibinin öleceğine inanılır.
  • Rüyada ölü görmek, diri görmekle yorumlanır.
  • Ölünün elbiseleri abdestli, namazlı fakir birisine verilir.
  • İki mezar arasına yatılırsa cin çarpmaz.
  • Mezara toprak atarken kürek, kişinin günahı diğerine geçmesin diye elden ele verilmez.
  • Mezarın yanından geçerken üç İhlâs bir Fatiha okunur ve imrenmeyin bizlere, bizde döneceğiz sizlere denir.
  • Aynanın kırılması uğursuzluk sayılır.
  • Aynaya erken bakıldığında geç evlenilir inancı vardır.
  • Köpeğin uluması uğursuz sayılır. Köpek o evden uzaklaştırılır.
  • Ölü defnedilinceye kadar çamaşır yıkanmaz, temizlik yapılmaz. Cenaze kalkınca evdeki tüm sular dökülür.
  • Geri dönsün diye gurbete gidenin arkasından su dökülür.
  • Evde yılan devamlı bulunursa evin müdavimi sayılır ve bu yılana dokunulmaz.
  • Eğer yılan tehlikeli ve gelip geçici ise “çocukların senden korkuyor evi terk et” denir ve üç İhlâs bir Fatiha okunur.
  • Kurtlar uluduğunda Allah'ın onlara bir kemik gönderip onların karnını doyurduğuna inanılır.
  • İnek ilk doğum yaptığında sütün yarısı çeşmeye, akan suya dökülür sütü bol olsun diye. Yarısı da pişirilip içilir.
  • İnek sağdırmazsa, huysuzluk yaparsa, göz değdiğine inanılır ve üç parça tuz alınır tuz çevrilir. (Üç İhlas, bir Fatiha okunur. Tuz ineğin ve sütün üstünde çevrilir.)
  • Bir kişinin önünden kedi geçerse uğursuzluk geleceğine inanılır ve üç gün beklenir.
  • Öten bir baykuşun uğursuzluk getireceğine inanılır ve yanan odun arkasından atılır ve kovulur.
  • Birisinin önünden geçerken tavşan geçerse uğursuzluk sayılır. Tilki geçerse uğur sayılır. 
  • İmam nikâhı kıyılırken nikahta bulunanlardan birisi yüzüğünü çıkartıp takarsa nikahı bozulur.
  • Eve karga konarsa iyi haber geleceğine inanılır.
  • Leylek öldürmek günah sayılır.
  • Leyleği ilk görenin, başı ağrımasın diye yanan ateşe besmele ile su dökülür.
  • Ateş yanan yerde ateşin etrafına şeytan, peri ve cinlerin toplandığına inanılır.
  • Ocak başına yatılıp uyunursa cin çarpacağına inanılır.
  • Yatarken besmele çekilir.
  • Küçük çocuklar ateşle oynarsa altını ıslatılır.
  • Çörtenin altından geçersen cin çarpar.
  • Ateşi toprakla örtersen iyi olur.
  • Küllüğe yatılmaz.
  • Gece kucağında küçük çocukla küllükten veya çeşmenin ayağından geçilmez.
  • Ulu ağaç olduğu için geceleri cevizin altından geçilmez.
  • Ağaçların altında ve pınarın başında yatılmaz.
  • Ekin biçmeye gidenlerin abdestli ve besmele ile gitmesi bereketli olacağına inanılır.
  • Narı dökmeden yenilirse cennete gidileceğine inanılır.
  • Koyunun kuzulama ve ineğin buzağılama mevsiminde uğursuzluk olur diye dışarıya maya ve yün verilmez.
  • Hamile kadınların yedi evden bez parçası alınırsa elbise yapılırsa erkek çocuğu olacağına inanılır.
  • Su kabağının çok olduğu yerde ölümün çok olacağına inanılır.
  • Buğday, sebze çok çıkarsa “Birinin başını mı yiyecek?” diye söylenir.
  • Kız çocuğu dişediğinde yavru dişi olsun diye ineğin altına atılır.
  • Kolların kavuşturulması sıkıntıya düşeceğine işarettir.
  • Damağın takırdatılması fakirliğe işarettir.
  • Dilenciye öbür dünyada kapsız kalınmaması için kendi kabıyla hayır verilir. Sağ elle verilir.
  • Kıbleye doğru ayağını uzatarak yatılırsa günah olur.
  • Kulak ve göz yanarsa hakkında dedikodu yapıldığına inanılır.
  • Akşam tırnak kesilirse uğursuzluk olacağına inanılır.
  • Rüyada çorap giyersen, ip alırsan yola gitmek olarak yorumlanır.
  • Kesilen saç yere atılırsa başın ağrıyacağına inanılır.
  • Bayanlarda saçın uzun olması sevap sayılır.
  • Hamile kadın aşerdiği sırada kime bakarsa ona benzer.
  • Kan taşının kanı keseceğine inanılır.
  • Çocuğa nazar değdiğinde uyutmadan zağ çevrilirse kurtulacağına inanılır. (Zağ çevrildiğinde çocuğun göğsü yıkanır. Birazda içirilir. Kalan suda köpeğe dökülür. Köpek titrerse hastalığın köpeğe geçtiğine inanılır.)
  • Sağ gözün seğirmesi iyi sayılmaz.
  • Yıldız kaydığında birisinin öleceğine inanılır.
  • İkindi ile akşam arasında yemek yiyenin nasibinin kıt olacağına inanılır.
  • Kırklı kadın gece evinden dışarıya çıkmaz.
  • Kırklı bebeğin yastığının altına kuran konulur.
  • Kırklı kadına al basmasın diye al yağlık bağlanır.
  • Gece gündüz loğusa yalnız bırakılmaz. Bırakılırsa al basacağına inanılır.
  • Çocuğun kırkı çıkana kadar yanına pek insan almazlar.
  • Çocuğu ölüp de ziyarete gelen kadınları ziyarete almazlar.
  • Çocuğu hiç olmayanlar ziyarete alınır.
  • Eğer ziyaretçi kadın eteğini çırparsa doğuracağı, çocuğun ölmeyeceğine inanılır.
  • Loğusa bayanlar birbirleriyle karşılaşırlarsa birbirlerine iğne verirler.
  • İğne yoksa karşılaşmamaya çalışırlar.
  • Loğusa kadının yanına kedi köpek alınmaz.
  • Kırklı çocuk yalnız bırakılacağında yanına cin çarpmasın diye kuran veya ekmek konur.
  • Loğusanın evinin önünden çocuk ölür diye gelin alayı geçirilmez.
  • Küçük çocuklar hastalanmasın diye cenaze giderken kapıya çıkartılır.
  • Kırkı çıkartılmamış kadının yanına un, et getirilmez.
  • Kırkı çıkmamış kadının başına ışık yakılır.
  • Cenazesi olan arife gününden başlamak suretiyle bayram çıkıncaya kadar evde dikiş dikmez.
  • Arife ve bayram günü, gün ağarmadan çeşmeden su getirilir. Zemzem suyu olduğuna inanılır.  Onunla banyo yapılır, abdest alınır. Eve serpilir. Çeşmeden o suyun üç gün aktığına inanılır. Bayramlaşmaya gelen kişilere o sudan ikram edilir.
  • Kurban bayramında saç, sakal tıraşı olmak günah sayılır.
  • Kurban bayramında, kurban edilen hayvan hariç hiçbir canlı öldürülmez.
  • Geceleyin kaynar su dökülmez. Dökülse de besmele ile dökülür.
  • Gece cin çarpar diye çeşmeye gidilmez.
  • Gece komşudan soğan ve sarımsak alınıp, verilmez. Ölüm olacağına inanılır.
  • Dilenciye evin tadı kaçar diye şeker hayır olarak verilmez.
  • Gece evde ıslık çalmak günah sayılır.
  • Gece evden tuz verilmez.
  • Akşam kapı süpürülmez evin bereketi gider diye.
  • Kapı eşiğinde oturmanın uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Hamile kadın evin eşiğine oturursa doğacak çocuğunun boğazına eş dolanacağına inanılır.
  • Süpürgenin üstüne oturulursa dedikodu olacağına inanılır.
  • Sacda ilk pişen ekmek yenilmez. Köpeğe atılır. Yenilirse eşi öleceğine inanılır.
  • Ekmek kırıntılarının çöpe atılması günah sayılır.
  • Gurbete giden kişiye dürüm ısırtılır ve kalanı sandığı konur. Gelinceye kadar bekletilir.
  • Kişinin üzerinde dikiş dikilmez. Aklı dikileceğine inanılır. Ağzına çöp verilir.
  • Ekmek nasip kesilir diye bıçakla kesilmez.
  • Yemek yerken besmele çekilir. Çekilmediği takdirde karın doymaz. Yenilenin şeytan tarafından yenildiğine inanılır.
  • Evin temeli sağlam olsun diye kurban kesilir.
  • Gelin olacak kızın yatağına, bahtı kara olur diye siyah yün konulmaz.
  • Evin içerisi temiz olmazsa şeytanların geleceğine inanılır.
  • Duvar dibinde şeytan olur diye duvar dibinde yatılmaz.
  • Dolunun kesilmesi için ilk çocuk tarafından ben ananın ilkiyim diyerek bıçak atılır.
  • Nisan yağmurunun bereketli ve iyi olduğuna inanılır.
  • Gökkuşağının altından erkek geçerse kadın olur. Kadın geçerse erkek olacağına inanılır.
  • Gök gürlediğinde kelime-i şahadet getirilir.
  • Salı günü ilk defa yapılacak işler yapılmaz.
  • Cuma günü çamaşır yıkanmaz.
  • Cuma günü uzun süreli komşu gezmesine gidilmez.
  • Dilenci beklenir.
  • Kadının erkeğin önünden geçmesi uğursuzluk sayılır.
  • Ava giden erkeğin tüfeği kadın eline alırsa tüfeğin vurmayacağına inanılır.
  • Çocukların saçı aklı başında birine kestirilir ve bahşiş verilir.
  • Küçük erkek çocuğu gelinin yatağında yuvarlanır. Gelinin erkek çocuğu olsun diye.
  • Köpek yuvarlanırsa, tavuklar kendi aralarında konuşursa misafir geleceğine inanılır.
  • Yürüyen çocuk emeklerse eve misafir geleceğine inanılır.
  • Avcı av yapamadan (avlanamadan) eve gelirse teneke çalınır. (oh olsun anlamında)
  • Rüyada bit öldürürsen evdeki malın ölür.
  • Kepçeyle yemek yersen nişanın bozulur.
  • Yemek pişen kazanın dibinde kalan yemek yenirse, yemeği yinenin düğününde kar yağacağına inanılır.
  • Kız çocuk çok olup da erkek çocuğu olmayanlar ilk erkek çocuğuna eski elbise giydirir. Nazar değmesin diye.

 

 

 

Görüntülenme Sayısı : 7873    Eklenme Tarihi : 23 Mayıs 2013 Perşembe    Güncellenme Tarihi : 01 Kasım 2020 Pazar