Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Müziğin Önemi

126 Prof. Dr. Feyzan GÖHER VURAL T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı savunan Bilişsel Yöntem; bilişsel yöntemin eksik kaldığı düşüncesiyle, dilin iletişim ve kültürü bir- leştiren daha genel bir teorinin parçası olduğunu savunan İletişimsel Yöntem; yöntemleri karma olarak kullanan Seçmeli Yöntem; çalışmalarına müzikli eğitimi de dâhil eden ve akla ve/veya bi- lince dayalı olmayan etkileri denetim altına alarak yabancı dil eğitiminde kullanan Telkin Yöntemi; bireylerin toplum içinde hata yapma korkusu ile baş etmesini de hedefleyen Danışmanlı (Grupla) Dil Öğretim Yöntemi; 1972 yılında Fransa’da geliştirilen, öğretmenin sessiz, öğrencilerin aktif olmasını hedefleyen Sessizlik Yöntemi; konuşma ile eylemin eşleştirilmesini amaçlayan Tüm Fiziksel Tepki Yöntemi; ses kayıt, kısa film vb. materyallerden yararlanan İşitsel-Görsel Yöntem; öğrencilere verilen ödevler ve bunların takibine dayanan Görev Temelli Yöntem; hedef dilin konu içeriğine ve kişinin ilgi alanlarına göre şekillenen İçerik Merkezli Yöntem. Eğitim, bireylerin tüm yönleriyle gelişmesini kapsayan bir sistem olduğu için, pedago- jik yaklaşımlar sadece öğrencilerin bilişsel yönüne değil, aynı zamanda duyuşsal ve duygu- sal ihtiyaçlarına da hitap edebilecek nitelikte olmalıdır. Dil öğretiminde, bütüncül öğreniminin gerçekleşmesine katkıda bulunan müzikle öğretim, çağdaş yaklaşımlar arasındadır (Batdı ve Semerci, 2012: 126). Betimsel karakterli bu çalışmada, Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde müziğin bir araç olarak ne şekilde kullanılabileceğine yönelik çalışmalar, yöntemler, öneriler sunulmuştur. Müziğin Bir Araç Olarak Kullanıldığı Telkin Yöntemi Müzikli eğitim, yukarıda değinilen Telkin Yöntemi içerisinde bir araç olarak kullanılabil- mektedir. Telkin Yöntemi (Suggestopedia), Bulgar psikoterapist ve eğitimci Georgi Lozanov tarafından ruhbilimin verilerinden yararlanılarak 1960 sonrasında geliştirilmiştir. Lozanov, dil öğ- retiminde bu yöntemi kullanan bir öğretmenin öğrencilerinin, geleneksel öğretim yöntemleriyle dil öğrenen öğrencilere göre, yaklaşık 3 ile 5 kat arasında daha hızlı öğrenebileceklerini iddia eder. Bu yöntem, öğrenmenin olumlu öğrenme psikolojisiyle iyi sonuçlar verdiğini, bunun da tel- kinle mümkün olabileceğini savunur (Doğan 2012: 306). Telkin yönteminin en ilgi çekici özellik- leri, sınıfın dekorasyonu, müzik kullanımı ve öğretmenin otoriter tutumudur. Yabancı dil öğretim ortamları rahat iletişim kurulacak şekilde düzenlenmekte ve öğretimde müzikten etkin bir biçimde yararlanılmaktadır (Memiş ve Erdem 2013: 308-30). Bu yöntemde, ders ortamının aydınlık, ferah, ilgi çekici ve konforlu olması, etkili öğrenme açısından önem taşır. Telkin yönteminde yabancı dildeki günlük konuşmalar, fondan gelen bir müzik eşliğinde söylenir ve/veya dinlenir. Müzik, genellikle sözsüzdür ve rahatlatma, motive etme amaçları ile kullanılır. Telkinle öğrenme yönteminde, diyaloglar çok önemsenir ve üç aşamada öğretilir. Birinci aşamada diyalog, gerekli açıklamalar yapılarak baştan sona kadar öğrencilere okunur. İkinci aşa- mada vurgu ve tonlamalara dikkat edilerek diyalog tekrar müzik eşliğinde okunur, gerekli yerlerde anadilde açıklamalar da yapılabilir. Üçüncü aşamada öğrencilerin rahat koltuklarında oturarak gözleri kapalı bir şekilde, klasik müzik eşliğinde diyaloğu dinlemeleri ve akılda tutmaları istenir (Demirel, 2010: 60). Bu sistemde ayrıca dilbilgisi kurallarının öğretimi, melodi eşliğinde veya kuralları şiirselleştirilerek, öğrencilere grup halinde tekrarlattırılarak yapılır. Bununla birlikte kişi- nin saklı yapabilme gücünü ortaya çıkartmak için, öğrenme ortamında “ yapabileceklerinizde bir sınır yok, dilerseniz her şeyi gerçekleştirebilirsiniz ” gibi telkinler verilir. Telkin yönteminde müziğin

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz