Türkiye, Başkurt, Tatar ve Özbek Türkleri Arasında Timur (1336-1405) Tipi Etrafında Teşekkül Eden Efsaneler

62 Prof. Dr. Gülhan ATNUR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Sonuç İncelenen e fsanelerden müspet ve menfi özellikler taşıyan iki farklı Timur tipinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Özbek Türkleri arasında anlatılan efsanelerde o, doğumundan itibaren olağanüstülük halesine büründürülmüştür. Timur, yalnız Özbeklere değil Orta Asya Türklüğüne devlet, millet olma, başarıya ulaşma duygusunu yaşatan; ideal ve ümit aşılayan bir halk kahra- manı/hükümdardır. Soylu, cesur, gözü pek, dindar bir devlet adamıdır ve bu özellikleri sebebiyle Tanrı ve Hızır en büyük yardımcısıdır. Timur’un büyük bir coğrafyayı fethetmesi döneminin cihangirlik iddiasına/sevdasına daya- nır. Oysa Anadolu ve İdil-Ural coğrafyasında Türkler, millettaş ve dindaş oldukları Timur’a karşı aynı duyguyu beslemezler. Zira etnik ve din î birliktelik olsa da coğrafya ve ideoloji farklılığı yeni bir toplumsal yapı ve kültür meydana getirmiştir. Efsanelerde Timur tipi bağlamında ortaya çıkan menfi algıyı bu açıdan değerlendirmek gerekmektedir. Bahsi geçen bölgeler buralardaki Türklerin vatanıdır. Bu sebeple Timur’un cihangirlik iddiası ile bu coğrafyadaki Türklerin vatanı koruma içgüdüsü efsanelerde ciddi bir çatışmaya yol açar. Anadolu ve İdil-Ural sahasındaki Türkler var olan devleti, milleti ve başarıyı muhafaza etmeye yönelik düşündüklerinden, bazı efsanelerde Timur ilah î kudretle yaratılmış bir kişi kabul edilmesine rağmen, gerçek karakter özelliklerini yan- sıtsın yansıtmasın; kurnaz, kindar, açık sözlü, yağmacı ve zalimdir. Genellikle Timur efsane- lerinin belli yerlerle ilgili olması savaş şartlarını yaşayanların sıradan coğrafyayı vatan haline getirmesinden kaynaklanır. G üçlü, cesur ve başarılı olan Timur değ il, haklı olduğu halde yenilen, yağmalanan, öldürülendir. Efsanelerde onların başarısı ortaya konulmaya, vatan mücadelesi ön plana çıkarılmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak Timur efsanelerinin sosyal ve psikolojik bağlamının bölgelere göre değiş tiği; anlatı-anlatıcı-bağlam ve coğrafya ilişkisinin efsanelerdeki kutsallık, gerçeklik ve olağanüstülük kavramlarını izafi hale getirdiği tespit edilmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2