Türk Halk Anlatmalarındaki Karakterlerin Cinsiyetleri ve Olumsuz Kadın Karakterler Hakkında Tespitler

154 Dr. Mustafa DUMAN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk halk anlatmalarındaki karakterlerin cinsiyetleri ve olumsuz kadın karakterler hakkın- daki tespitlerimize yer verdiğimiz bildirimizin kapsamını profesyonel anlatıcıları olan mit, destan ve halk hikâyesi türleri oluşturmaktadır. Bu sınırlılık dâhilinde bildirimizde Altay, Başkurt, Hakas, Karaçay, Kazak, Kırgız, Nogay, Özbek, Saha, Tatar, Tuva, Türkiye, Türkmen ve Uygur sahasına ait 63 mit, destan ve halk hikâyesi metninde yer alan toplam 303 olumsuz karakteri ele aldık. Bu kapsam özelinde, olumsuz karakterleri belirlemek için yapısalcı yöntemden faydalanarak bir olumsuz eylemler listesi oluşturduk (bk. Duman, 2017: 88-89). Bu yolla Türk mit, destan ve halk hikâyelerinde “casus”, “düşman”, “düzmece kahraman”, “hain”, “hilekâr”, “masum aptal”, “rakip” ve “zalim ebeveyn” olmak üzere sekiz tip kategorisi bulunduğunu ve kadın olumsuz karakterlerin “casus” ve “düzmece kahraman” dışında kalan diğer tipleri temsil ettiğini belirledik. Bu kapsam ve yöntemle elde ettiğimiz veriler Türk halk anlatmalarında çoğunlukla erkek karakterlerin yer aldığını ve olumsuz kadın karakterlerin büyük oranda “hilekâr” olarak tasavvur edildiğini gösterdi. Bu durum da temelde iki soru etrafında tartışma yürütmemizi gerekli kıldı. Bunlardan ilki; halk anlatmalarındaki kadın karakterlerin çoğunlukla “hilekâr” olarak tasarlanması, Türklerin sosyal hayatta kadına verdiği değerle mi ilişkilidir? Diğer soru ise; halk anlatmaları, sosyal hayatta karşılığı olmayan karakterlerin başından geçen olayları işleyen edebi ürünler mi- dir? Bunun yanı sıra, bildiride “Halk anlatmalarındaki kadın karakterlerin kullanım oranı nedir?”, “Kadınların Türk toplum yapısındaki rolleri ile halk anlatmalarındaki rolleri arasında bir benzerlik var mıdır?”, ve “Anlatıcı, dinleyici ve anlatmanın kahramanın cinsiyetinin, anlatmalardaki karak- terlerin cinsiyetleri üzerinde bir etkisi var mıdır?” gibi sorulara cevap aradık. Bu sorulara sondan başlayarak cevap verecek olursak şunları ifade edebiliriz; halk anlat- malarının toplumların yaşayış tarzı hakkında dolaylı bilgiler içerdiği tartışmaya açık olmayan bir gerçektir. Hatta bu dolaylı bilgiyi analiz edebilmek için sosyoloji, antropoloji, psikoloji ve sosyal bilimlerin diğer alanlarındaki bilim insanları birbirinden farklı yöntemler geliştirmiştir. Bu noktada, ilk sorumuza; yani “Türk halk anlatmalarındaki kadın karakterlerin çoğunlukla ‘hilekâr’ olarak ta- sarlanması, Türklerin sosyal hayatta kadına verdiği değerle mi ilişkilidir?” sorusuna cevap ara- mak uygun olacaktır. Kadının toplumdaki yeri ile halk anlatmalarındaki kadın karakterlerin kullanım oranı ara- sında bir paralellik olabileceğini varsayarak, öncelikle, Türk halk anlatmalarında kadın ve erkek karakterin kullanım oranları hakkında fikir sahibi olmak işimizi kolaylaştıracaktır. Bu oranları bir tablo ile gösterecek olursak: Erkek 82% Kadın 18% Kadın ve Erkek Olumsuz Karakterlerin Mit, Destan ve Halk Hikâyesi Türlerindeki Yüzdelik Dağılımı Mitlerdeki Olumsuz Karakterlerin Cinsiyete Göre Yüzdelik Dağılımı

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2