Kültür Koruma Ve İnternet: Diş Hediği Geleneği

429 Kültür Koruma ve İnternet: Diş Hediği Geleneği Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Çalışmaları Belli meslekleri simgeleyen belli nesnelerin çocuk tarafından seçilmesine dayalı bu uygu- lamada yukarıdaki örneklerde görüldüğü üzere değişen yaşam koşullarıyla yeni mesleklerin yeni nesnelerle uygulamaya eklendiği görülmektedir. Geçmişten gelen bir geleneğin yaşadığı çağa göre kendini güncellediği söylenebilir. Gelenekle internette tanışan anneler geleneğe karşı bir sempati duymaktadırlar. Buna örnek olarak bir annenin “Yani her halikarda ne kadar güzel ve pozitif bir gelenek, hemen uygulanmalı!” (öğrenen anne) sözleri verilebilir. Bir başka anne geleneğe olan merakını şu söz- lerle dile getirmektedir: “Ne yalan söyleyeyim o fotoları gördükçe bu diş buğdayı partilerine me- rak saldım ve giderek daha çok gaza geldim . Sonra da benim oğlumun dişi çıktığında bende yapmak istiyorum diyerek başladım araştırmaya. (...) Araştırdıkça gaza geldim. Kaan’ın dişi çıktığında bende yapmalıydım, heyecanlandım ve dişle- rinin çıkmasını sabırsızlıkla bekledim.” (Kaan’ın güncesi). “Bana gelenekçimi dersiniz ne dersiniz bilmem ama ben çok severim eski örf ve adetlerimizi yaşatmasını . Eskide diye başlayan cümleleri insanlar pek sevmez ama bu başka gerçekten yaşatılmaya değer bir geleneğimiz .” (neşeli günler). William Bascom’un “Folklorun Dört İşlevi” adlı makalesinde bahsettiği dört işlevden biri olan folklorun eğlence işlevinin (2014: 78), bu geleneğin anneler tarafından beğenilip, uygulan- masında önemli bir etken olduğu görülmektedir. Annelerin, internette ki sitelerden ve bloglardan fotoğraflarını görerek öğrendikleri diş hediği törenini uygulama istekleri geleneğe karşı duydukları sempati ile açıklanabilir. Bu durumun oluşmasında gelenek üzerinden oluşturulan diş pastaları, dişim çıktı süsleri, ev süslemeleri, misafirlere hazırlanan diş temalı hediyeler gibi pek çok piyasa ürününün cazibesinin etkili olduğu söylenebilir. Diş hediği töreninin “dişim çıktı” temasıyla oluşturulan ev süsleri, hediyelikler, pasta ve kurabiyelerle cazibesi arttırılmakta ve geleneğe parti süsü verilmektedir. M. Öcal Oğuz, unutulan ve yaşatılan somut olmayan kültürel mirasların “gelenek” ve “geçiş” tanımlarını akılda tutan bir yaklaşımla kuşaktan kuşağa aktarımını, canlandırılmasını, yeniden üretimini ve üretimin endüst- rileşmesini desteklenmesi gerektiği söyler (2013: 97). Diş hediği gibi geleneksel bir uygulamanın kültür endüstrisinin desteğiyle yeniden üretilip, canlandırıldığı görülmektedir. Metin Ekici, “gelenek” kavramı içinde, mutlaka vurgulanması gereken önemli unsurlar ara- sında “yaratıcılık” ve “değişme” kavramlarının yer aldığını belirtmektedir. Birbirine zıt iki kavram gibi görünen “gelenek” ve “değişme” kavramları her kuşakta değişen kültürel çevre ve özellikle kültürün teknolojik yönü (2011: 20), bu iki kavramın yan yana anılmasını gerekli kılmaktadır. Teknoloji ve değişen kültür çevresi gelenekleri dönüştürmektedir. Sadece yaşadığı yüzyılın ge- reklerine ayak uydurmayı başarabilen gelenekler yaşamaya devam edebilmektedir. Geleneklerin yaşayabilmesi için de değişim ve gelişim gereklidir. Diş hediği geleneğinin hem gelenekten bes- lendiği hem de çağın gereklerine uygun olarak kendini güncellediği görülmektedir. “Gelenek” terimini halk bilimi anlamında; “Eskiden beri devam edip gelen, gayri resmi yol

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz