Dijital Kültürde Kültür Aktarımı: Rafadan Tayfa Animasyon Dizisinde “Aşure Günü” Örneği

333 Dijital Kültürde Kültür Aktarımı: Rafadan Tayfa Animasyon Dizisinde “Aşure Günü” Örneği Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Çalışmaları Bunun dışında çocuklara aşureyi animasyonda görüp görmedikleri sorulmuş, bir kısmı gördüğünü söylese de asıl olarak aşure bilgisinin ailelerinden geldiğini belirtmiştir. Bu durum ise gelenekte yaşayan bir kültürel olgunun, uygulamalarına göre zihinde daha etkili bir iz bıraktığını göstermektedir. Aynı durum çember çevirme ve topaç oyunu için geçerli değildir. Çember çevir- me oyununu bilen öğrencilerin bir kısmı müzelerden, küçük bir kısmı arkadaş çevresinden, bir kısmı ise okulda beden eğitimi dersinden bildiğini belirtmiştir. Bu durum ise kültürel bir ögenin, yaşatılmasında farklı kanalların kullanılmasının önemini vurgulamaktadır. Bununla birlikte, kültür aktarımı üzerine yoğunlaşan benzer çalışmalar, animasyon gibi türlerin aktarım üzerindeki etkisini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Aral tarafından Dede Kor- kut üzerine yapılan bir araştırmada, çocukların Dede Korkut’u en fazla animasyon vasıtasıyla bildiklerini ortaya koymuştur (Aral, 2015: 28). Aynı şekilde, Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi’ne gelen, burada yer alan topaç ve çember gibi oyunları animasyondan bildiklerini söyle- yen çocuklar, kültürel aktarımın farklı kanallar vasıtasıyla gerçekleşmesi gerektiğini göstermekte- dirler. Bir başka ifadeyle, çocukların okulda öğrendiği bir geleneksel oyunu, müzede uygulaması, dijital platformlarda görmesi bir sonraki aşamada oyunu hayatına dâhil etmesini sağlayabilir. Bu durum ise biraz önce de belirtildiği gibi kültürün farklı kanallar vasıtasıyla aktarılmasının önemine bir kanıt niteliğindedir. Rafadan Tayfa adlı animasyon dizide; aşure geleneğinden topaç oyununa, çember çevirmeden halk oyunlarına kadar birçok kültürel ögeye yer verilmektedir. Bunun temel nede- ni “biz” vurgusu yapmaktır. Daha açık bir ifade ile yıllarca yabancı animasyonları izleyen Türk toplumuna, içinde kendi değerleri olan bir animasyon hazırlayarak farkındalık yaratılmıştır. Dizi- nin jeneriğinde gökyüzünde birleşen ay ve yıldız ile gösterilen İstanbul manzaraları bu durumu doğrular niteliktedir. Yalnız burada dikkat çekici olan durum şudur ki dizide verilen bütün kültü- rel ögeler hemen herkes tarafından bilinmektedir. Yani senaryo ekibi, kendi yaşantılarında şahit olduğu kültürel ögeleri senaryolaştırmaktadır. Çok fazla kişi tarafından bilinmeyen Türk masal kahramanlarına veya destanlarına yer verilmemesi bu durumu kanıtlamaktadır. Bu açıdan baktı- ğımızda, kültürel altyapıyı temel alan animasyon şirketlerinin profesyonel bir şekilde danışmanlık almalarında bu anlamda fayda vardır. Bu çalışmadan çıkarılabilecek temel sonuçları şu şekilde toplamak mümkündür: Öncelikle Türk yapımı bir animasyon dizi olan Rafadan Tayfa, senaryosunda kullandığı folklorik ögeler ile muhatabı olduğu kitle üzerinde aidiyet vurgusu yaparak farkındalık oluşturmaktadır. Animasyon dizide birçok folklorik öge, halk geleneğindeki şekillerine uygun olarak verilmektedir. Verilen öge- lerin niteliği, senaryo ekibinin geçirdiği çocuklukla doğrudan bağlantılıdır. Makalenin odak noktasını oluşturan aşure geleneği, günümüzde aktif bir şekilde devam ettirildiğinden, hemen bütün çocuklar tarafından bilinmektedir. Bu yüzden geleneğin animasyon- da yer alması henüz bir etki oluşturmamaktadır. Bununla birlikte çocukların topaç ve çember gibi oyunları müze, okul, animasyon, arkadaş çevresi gibi farklı kanallardan öğrenmesi, kültür koruma yaklaşımlarında bütünlükçü bir yapının benimsenmesi gerektiğini göstermektedir. Yani çocuğun animasyonda gördüğü topacı, müzede çevirebilmesi bu bütünlükçü yapıya basit bir örnektir. Bütün bu verilen bilgilerin dışında çıkarılabilecek bir başka sonuç ise, kültürel bir ögenin

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz