Dijital Kültürde Kültür Aktarımı: Rafadan Tayfa Animasyon Dizisinde “Aşure Günü” Örneği

330 Erkan ASLAN T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Bu çalışmada, Türk yapımı bir animasyon dizi olan ve TRT Çocuk kanalında yayımlanan “Rafadan Tayfa” adlı yapımdaki “aşure günü” örnek olarak incelenmiş ve folklorik açıdan ani- masyon-kültür aktarımı ilişkisi çözümlenmeye çalışılmıştır. Çalışmada üç temel soruya cevap aranmıştır. İlk olarak aşure günü animasyonda ne şekilde sunulmuştur ve bu sunum, halk gele- neğinde olan aşure günü ile ne ölçüde benzeşmektedir? İkinci olarak animasyonda yer alan ge- leneklerin, çocuklar üzerindeki yansıması ne şekilde gerçekleşmiştir? Üçüncü soru ise, senaryo ekibinin folklorik ögeler hakkındaki bilgi altyapısı nereden gelmektedir? Bu çalışma genel olarak bahsedilen bu üç soru üzerinden kurgulanmıştır. Türkçeye genellikle canlandırma olarak çevrilen animasyon 3 , tek tek resimleri ya da de- vinimsiz nesneleri, gösterim sırasında devinim duygusu verebilecek biçimde düzenleme ve filme aktarma işi (Özön, 2000: 133) olarak tanımlanabilir. Dijital teknolojinin en önemli özelliği görsel unsurları, sanatın bileşeni hâline getirme potansiyelidir (Metin, 2016: 586). Bu bağlamda animas- yon da, geçen süre zarfında ses ve görüntüyü birleştirerek kültür aktarımı açısından önemli bir araç hâline gelmiştir. Öyle ki, sözlü gelenekte yetişkinlere hitap etmeyen bir anlatı bile, animas- yon vasıtasıyla yetişkinlere hitap edecek bir şekilde sunulabilmektedir. Thompson’un görüşleri bu düşünceyi destekler niteliktedir: Özellikle hareketli çizgi filmler olmak üzere sinema, masal anlatanın en başarılı aracıdır. Halkın hayal gücünde yer alan yaratıklar bu şekilde kolaylıkla oluşturulmakta ve bunlara hayata dair nitelikler verilmektedir. Kuşkusuz 1946’ya dek bunların içindeki en iyi örnekler Walt Disney üretimi olan 1939 yapımı Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler (Snow White and the Seven Dwarf- s)’dir. Masallara ilgilerini uzun süre önce yitiren çok sayıda yetişkin, beklemedikleri bir şekilde halkın hayal gücüne ilişkin bu eski ürünlerden büyük zevk almıştır (Thompson 1977’den aktaran Koven, 2014: 119). Görüldüğü gibi animasyon, 21. yüzyılda önemli bir kültür aktarım aracıdır ve kültürün ak- tarılarak yaşatılmasında büyük bir güce ve öneme sahiptir. Bu çalışmada, örnek olarak incelenen “Rafadan Tayfa” animasyon dizisindeki “a şure günü ”, uygulamalı folklor çalışmaları açısından da bir örnek oluşturmaktadır. Oğuz, uygulamalı folklor çalışmalarının ortaya çıkışı ile ilgili şu bilgileri vermektedir: Halk bilimini seçkincilerin yarattığı ve uyguladığı yaklaşımlarla ortaya çıkan kuramsal ya- rarsızlıktan daha doğrusu denenen kuramların yararsız sonuçlarından kurtararak uygulanabilir yararlılığa yönlendirme, yerel renkleri küresele yeni yorumlamalarla katma amacını güden ve bir anlamda kuramlardan sıkılmışlığın kuramı olarak ortaya çıkan uygulamalı halk bilimi çalışmaları, ilk çıkışını İkinci Dünya Savaşı sonrasında ekonomik ve sosyal çalkantıların doruğa ulaştığı Al- manya’da yapmış, bu yaklaşım hızla Avrupa’nın diğer ülkelerine ve Kuzey Amerika’ya yayılarak türler ve motifler temelinde yürütülen sözel ürün ağırlıklı halk bilimi çalışmalarının toplumsal so- runlar karşısındaki suskunluğu ve bu suskunluğun doğurduğu açmazlarla ilgili yoğun eleştirilerle biçimlenerek kuramsal bir çerçeve kazanmıştır (Oğuz, 2013: 42). 3  Samancı’ya göre “çizgi film”, animasyon sinemasının sınırlı bir kısmını karşılayan ve temelde çizgiye dayanan iki boyutlu animasyondur (Samancı, 2004: xii). Bu nedenle çalışmada, “ çizgi film ” yerine daha kapsayıcı bir terim olduğu düşünülen “animasyon” kullanılmıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz