Anadolu Sahası Türk Masallarında Arkaik ve Dinsel Bir Motif Olarak Değişim ve Dönüşüm

316 Yrd. Doç. Dr. Cafer ÖZDEMİR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Masalları insanların rüyaları ile ilişkilendirdiğimizde sıra dışı olayların işlevsel yönü üzerinde durmak bir zaruret halini alır. Çünkü insan arzuladığı fakat ulaşamadığı hedeflere rü- yalar yoluyla ulaşıp psikolojik rahatlama sağlar. Buna paralel olarak insan gerçek hayatta ula- şamadığı çoğu arzuya masal dünyasında ulaşmakta ve bir çeşit rahatlama yaşamaktadır. Saim Sakaoğlu, “Üstün fikrin, idealin hiç değilse hayâl âleminde gerçekleşmesini sağlamak; güçsüz- lüğümüz sebebiyle, doğru olduğunu bildiğimiz halde gerçekleştiremediğimiz bazı ideal fikirlerin tahakkukuna yardım etmek” (2007: 159-160) diyerek bu durumu masalın yaratılma sebebi olarak görür. Rüyaların ve masalların ulaşılmazı elde edilebilir kılma ve arzu edilene ulaşmada sıra dışı, akıl ötesi yöntemlere başvurması inandırıcılık bağlamında kabul edilebilir bir nitelik taşır. Masal, gizli bir muhafaza altında yaşayan kahramanın koruyucu kalkanının ortadan kalkması neticesinde tek başına ayakta durmayı öğrendiği anlatı olarak nitelenebilir. Masal kahramanını muhafaza eden güç elini çekince, (Bu gücün sınırlarını çizmek ve ne olduğunu tanımlamak oldukça güçtür. Yine de bu güç, bir toplumun geçmişten günümüze taşıdığı kültürel belleğinin, değerler ve inançlar toplamının özü olarak ifade edilebilir.) “ayrılma” süreci ile masal kahramanının olgunlaşma serüveni başlar. Bazı maceralardan sonra birey erginlenerek, kısaca tam bir birey olarak memleketine döner. Bu bağlamda masallar bireyi, zayıf ve âcizlikten kurtarıp onun olgunluk ve güç sahibi olmalarını sağlayan, kısaca kahramanın olumlu yönde dönüşümünün sergilendiği bir yapıya sahiptir. Bu açıdan masalın olaylar dizisi olumsuzdan olumluya giden bir niteliğe sahiptir. Bu hedefin gerçekleşmesi, masalın içeriğinde realitenin dışına çıkmayı gerektirir. Bu yüzden “masallarla mitler arasında çok sıkı bağlar olduğu” (Işık, 2009: 1) düşüncesi kanımız- ca doğru bir yaklaşım olacaktır. Yaşanılan dünyanın dışına çıkma zorunluluğu masal anlatıcısını, kültürel belleğe yönlendirecek ve bilinçli veya bilinçsiz olarak bu belleğin içerisindeki geçmişe ait mitik unsurlar ve olağanüstü nitelikler masal dünyasına taşınacaktır. “Mitolojiler kadim zamanlardan itibaren modern zamanlar içinde de aynı güçte etkisini sürdürmüş, ait olduğu toplumdaki bireylerin bilinçaltında şekillenen düşünce ve duyguları simge- ler hâlinde açığa çıkarmıştır.” (Işık, 2012: 1). Mitik unsurların etkisini günümüzde de sürdürdüğü düşüncesi masala bu açıdan bakılabileceğini gösterir. Türk masallarında mitik unsurların motifler vasıtası ile yaşama olanağı bulduğu söylenebilir. Halk anlatıları bir motifler topluluğudur, bunların her birinin ayrı bir görevi vardır ve yerli yerinde kullanılınca görevlerini yerine getirirler (Sakaoğlu, 1988: 138-139). Bu motiflerin masalın bünyesindeki işlevini anlayabilmek için motifin tarihî derin- liğindeki/mitik dönemdeki işlevinin de bilinmesi gerekir. Masal kahramanlarının macera dolu ve işlevsel bir yönü olan yolculuklarında çeşitli olay- lar yaşadıkları, bu olayların üstesinden gelebilmeleri için çeşitli değişim ve dönüşüm geçirdik- leri görülür. Destanlarda yolculuk esnasında karşılaşılan zorluklar kahramanın fiziksel kuvveti ile bertaraf edilirken masal dünyasında yer yer fiziksel kuvvete rastlansa da sadece bu güçle kahramanın olayların üstesinden gelmesi imkansızlaşır. Masal kahramanındaki güç zafiyeti, ilk insandan günümüze devam eden süreçte bireyin toplumsallıktan bireyselliğe, fiziksel güçten bi- reyin iç dünyasına geçişi ile doğrudan ilişkilidir. Üstün gücün elini çekmesi ile kahraman yaşadığı olumsuzlukların üstesinden gelmekte zorluk çeker. Kahramanın fizikî kuvvet yoksunluğu yerini “olağanüstü değişim ve dönüşüme” bırakır; o ancak bu sayede kendini ispatlama ve konumunu

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4MTc2